Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Osmanlı Padişahları

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:28 pm

Konunun ilk mesajı :

ERTUGRUL GAZI

(1188 - 1281)


beyi olarak hüküm sürmüstür. Hükümranlik süresi Osmanogullari'nin en
uzunudur. Babasi Gündüz Alp,annesi Hayme Ana (Haymana)dir.Babasinin
ölümü üzerine Ertugrul Bey babasinin yerine geçti. Ailesinin bir kismi
Ahlat'ta kaldi. Malazgirt Meydan Savasi'ndan sonra Kayi Boyu'nun bir
kismi Ankara'nin batisindaki Karacadag yöresine yerlestirilmislerdir.
Yassiçemen meydan muharebesinde Selçuklu Sultani Alaaddin Keykubat
lehine yararliklar gösterdi. Selçuklu Sultani, Kayi Beyi'ne Bizans
sinirinda 1000 kilometrekarelik bir topragi Bizans'a karsi siniri
savunmak ve ileriye götürmek göreviyle verdi.13.asir ortalarinda
Ankara'nin batisindan göç edip Sögüt ve Domaniç'i ele geçiren Ertugrul
Bey idaresindeki Kayi asireti,400 çadir halkindan olusuyordu.Bugünkü
Kütahya-Bursa-Bilecik illerinin sinirlarinin birlestigi bölgedeki
topraklari beyligine “yurt” tuttu.Sögüt Kasabasi'nin fethinden sonra
beylik merkezini Sögüt'e tasidi. Ölümünde Bizans'tan yaptigi fetihlerle
topraklarini 4.800 kilometrekareye çikarmisti.

Osmanli
Devleti'nin temellerini atan Ertugrul Gazi,Oguzlarin Kayi Boyu'na
mensup olup Selçuklularin uç beyi degildir.Selçuklu Türkiyesi'nin
Bizans sinirinin kuzey kesiminden sorumlu büyük uç beyleri olan
Çobanogullari'na taabi olmustur. Ancak oglu Osman Bey 1300 yili basinda
büyük uç beyi olup,artik dogrudan dogruya Selçuklu Sultani'na
baglanmistir.

Oglu Osman Gazi'ye yaptigi vasiyeti ile alti
asir boyunca ayakta kalacak olan bir devletin idarecilik ruhunun
temellerini atmistir.Ölüm tarihi kesin olarak bilinmeyen Ertugrul
Gazi'nin 90 yasindan fazla oldugu halde (1281-1288) tarihleri arasinda
Sögüt'te vefat ettigi bilinmektedir. Türbesi Bilecik ili sinirlari
içerisinde olan Sögüt Ilçesi'ndedir.

Sögüt ilçesi'nde her yil
Ertugrul Gazi'yi anma törenleri yapilmaktadir.Orhan Saik Gökyay'in
tesbitine göre Dede Korkut kitabinin önsözünde su kayit yer almaktadir:


“Korkut ata ayitti,ahir zamanda hanlik gerü Kayi'ya dege,
kimesne ellerinden almaya,ahir zaman olup kiyamet kopunca. Bu dedügü
Osman neslidür, isde sürilü gideyorur.”

[center]
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Wol_errorClick this bar to view the full image.
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Ecdad17
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc

YazarMesaj
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:34 pm

Sultan Birinci Abdülhamid

Babasi . Üçüncü AhmedAnnesi . Rabia sermi Sultan
Dogumu : 20 Mart 1725
Vefati . 7 Nisan 1789
Saltanati : 1774 - 1789 (15) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad23 Birinci
Abdülhamid Istanbul'da dogdu. Annesi ona kuvvetli bir tahsil yaptirdi.
Zamanindaki mevcut tarihlerin,hepsini gözden geçirdi.Hat sanati ile de
mesgul oldu. Çok hassas ve nazik bir insandi. Zamaninda bir çok islahat
ve imar hareketlerinde bulunmustur.Osmanli Devleti'nin gerilemeye
basladigi bir zamanda padisahlik yapmasi onun sahsiyetine gölge
düsürmemistir. Tahta çiktiginda geleneklerin disina çikarak cülus
bahsisi dagitmadi.Devrindeki bazi mühim hadiseler :1775'de Iran savasi
basladi ve 1779'da bitti. Taraflarin kan akitmaktan baska hiç bir
menfati olmadi.1787'de Almanya ile savas basladi. Almanlar çok
ümitlerle girdikleri bu savasi kaybettiler.

1779'da Aynalikavak Anlasmasi yapildi.1783'de Kirim Hanligi sona erdi.
1787'de
Rusya ile yeniden savasa girildi.1788'de Almanya'ya karsi Sebes Zaferi
elde edildi. Bu zaferden sonra Birinci Abdülhamid'e Gazi ünvani
verildi.Alman harbinde düsen, Özi faciasi meydana geldi ki, bu kaleyi
ellerine geçiren AImanlar tek fert birakmadan sivil ve asker bütün
halki öldürdüler. 25.000 nüfusu olan Özi halkini tamamen imha ederek
ellerine geçirdiler. Birinci Abdülhamid'e bu haber gelince üzüntüsünden
felç oldu. Kisa bir zaman sonra da vefat etti. Vefatinda 64 yasini
henüz bitirmisti. Cenazesi Bahçekapisindaki türbesine defnedildi.
(Allah rahmet eylesin.)

Silsile-i Saadât-i Naksibendiyye'den Semssüddin Habibullah (k.s.) Hazretleri (H. 1195)bu devirde vefat etmistir.
Erkek çocuklari : Dördüncü Mustafa, Ikinci Mahmud, Murad, Nusret, Mehmed, Ahmed, Süleyman.
Kiz çocuklari : Esma,Emine,Rabia Alimsah, Dürrüsehvar,Hibetullah, Fatma, Meliksah.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:34 pm

Sultan Üçüncü Selim

Babasi . Üçüncü MustafaAnnesi . Mihrisah Sultan
Dogumu : 24 Aralik 1761
Vefati . 28 Temmuz 1808
Saltanati : 1789 - 1807 (18) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad24

Üçüncü
Selim Istanbul'da dogdu. Sarayda çok güzel bir Sekilde yetistirildi.
Edebiyata ve güzel yazi yazmaya çok merakli idi. Yazmis oldugu hat ve
levhalardan bazilari cami ve türbelerde asilmistir.Arapça ve Farsça
lisanlarina fevkalade vakifti. Çok merhametli ve nazik tabiatli
idi.Devrinde olan mühim hadiseler :1791'de Awsturya ile Zistovi,
1792'de de Rusya ile Yas anlasmâsi yapildi.1793'de Nizam-i Cedid askeri
teskilâti kuruldu.1798'de Napolyon'un Misir'a saldirmasiyla, Fransa ile
savas basladi. 1799'da Rusya ve Ingiltere ile ittifak
yapildi.Napolyon'a karsi meshur Akka müdafaasi yapildi. Cezzar Ahmed
Pasa Misir'da Fransizlara boyun egdirdi. Bazi iddialara göre Napolyon
bu devirde müslüman oldu.1801'de Fransizlar Misir'i mecburen
bosalttilar. 1802'de Fransa ile Paris Anlasmasi yapildi.Ayni senelerde
Arabistan'da (Vehhabilik)isimli bâtil mezhebin faaliyetleri görüldü.
Vehhabiler üç ay müddetle Mekke'yi ve Medine'yi isgal ettiler. Bütün
mübarek sahsiyetlerin kabirlerine hakarette bulundular, yakip
yiktilar.1806'da Sirp ihtilâli oldu ve Ruslarla savas basladi.1807'de
Kabakçi ihtilâli oldu. Bu ihtilâlle Üçüncü Selim tahttan indirildi. Bir
sene sonra da 46 yasinda iken sehid edildi. (Allah rahmet eylesin.)
Dini,
vatani ve milletine çok düskün olan Üçüncü Selim, ayni zamanda sairdi.
Kirim'in Ruslarin eline geçtiginde su içli misralari söylemistir :
Kalalim mi kiliç altinda öyle
Oturmak dinimizde var mi böyle
Esir etmis nice tatari bir bir
Kirim Rusya'da kalsin mi söyle
OI Moskof'tan varip öcüm alayim
Ya düsman içre helâk olam söyle.
Telgraf ve Litografya bu devirde icad edilmistir. Çocugu yoktu.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:35 pm

Sultan Ikinci Mahmud

Babasi : Birinci AbdülhamidAnnesi : Naksidil Valide Sultan
Dogumu : 20 Temmuz 1785
Vefatl : 30 Haziran 1839
Saltanati : 1808 - 1839 (31 ) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad26
Ikinci Mahmud istanbul'da dogdu. Diger padisahlar gibi kuvvetli bir
tahsil gördü. Tahta çiktiginda 23 yasinda idi. Üçüncü Selim'in,
ögrenimine bizzat önem vererek yetistirdigi kiymetli bir sahsiyetti.
Hattat, bestekâr ve sairdi.(Adli) mahlasayla siirler yazmistir. Cesur,
temkinli, sabirli ve azimli bir tabiata sahipti.Dagilan Nizam-a Cedid
askerinin yerine Sekbân-a Cedid askeri teskilâtini kurdu. Çok geçmeden
âsiler ayaklaninca, bu ocaga kendiliginden dagitti.
1808'de
ayaklanan âsiler, Alemdar Mustafa Pasa'yi öldürdüler. 1812'de Ruslarla
Bükres Antlasmasi yapildi.1813 senesinde, Mekke ve Medine'de mukaddes
yerlere hakaretlerde bulunan Vehhabiler temizlendiler. Osmanla
Imparatorlugu yakilincaya kadar bir daha huzursuzluk çikaramayacak hale
getirildiler.1821'de Yunan Ihtilâli oldu. Binlerce sivil halk
öldürüldü.1826'da Yunan Ihtilâli bastirildi. Yeniçeri Ocagi,
Seyhülislâmin fetvasi, ulemâ sinifi, asker ve halkin ayaklanmasi ile
tamamen ortadan kaldirildi Bu olaya tarihçiler Vak'ay-i Hayriye diye
isim verdiler. 1827'de Rus savasi yeniden basladi. 1829'da Edirne
Anlasmasi yapildl. 1831 ve 1839'da Misir isyanlari oldu. 1839 senesinin
Temmuz ayanda Ikinci Mahmud vefat etti. Hayati boyunca ugrasmas oldugu
elim hadiselerin tesiriyle üzüntüden verem olmus ve bu hastaliktan
vefat etmisti. Cenazesi Divanyolundaki türbesine defnedildi. (Allah
rahmet eylesin)Ikinci Mahmud her sahada çok genis çalismalarda bulundu.
Bir çok yeni mektepler açti. Büyük binalar insa ettirdi. Istanbul'daki
bütün büyük camilerin tamirini yaptirdi. Un kapani Köprüsü de onun
zamaninda yapildi.Mekke-i Mükerreme'de bir medrese yaptirdi ve Mescid-i
Aksa'yi da tamir ettirdi.Sümbülzâde Vehbi ve Keçecizâde Izzet Molla
Efendi bu devirde vefat etmislerdir.
Erkek çocuklari : Abdülmecid,
Abdülaziz,dört adet Ahmed isimli sehzade, Bayezid, Abdülhamid,
Süleyman, Mehmed, Murad, Nizameddin, Mehmed, Abdullah; Osman.
Kiz
çocuklari : Emine Sultan, Hamide Sultan, Hayriye Sultan, Sali Sultan,
Saliha Sultan,Ayse Sultan, Atike Sultan, Fatma Sultan, Münire Sultan,
Fatma Sultan, Mihrimah Sultan,Adile Sultan.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:35 pm

Sultan Birinci Abdülmecid

Babasi . Ikinci MahmudAnnesi . Bezmiâlem Valide Sultan
Dogumu : 25 Nisan 1823
Vefati . 25 Haziran 1861
Saltanati : 1839 - 1861 (21) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad27
Abdülmecid Istanbul'da dünyaya geldi. Babasi ona iyi bir tahsil
yaptirmak için çok titiz davrandi. Kendisi biraz zayifça idi. Çok
zeki,terbiyeli, merhamet ve sefkatli bir kimseydi.Tâhta çiktiginda 16
yasindaydi. Yeni gelismeleri çok siki bir sekilde takip eder ve hemen
Devlet-i Aliyyede tatbik edilmesini isterdi. Devrinde olan önemli
olaylar :1839 senesinde Gülhane Hatti Hümayunu okundu. 1846'da Mustafa
Resid Pasa Sadrazam oldu. Maarif alaninda pek çok ilerlemeler oldu. Bir
çok meslek okullari açildi. 1848'de Macar isyani dolayisiyla
Macaristan'dan çok sayida ilticalar oldu. Eflak ve Bogdan'da ihtiIali
oldu. Mübarek yerler meselesi ortaya çikti.1853'de Rusya harbi basladi.
Sinop baskini oldu. 1854'de Ruslar karada büyük kayiplar verdiler.
Meshur Silistre müdafaasi yapildi 've Ruslar bozuldu. Yerköyü
Muharebesi kazanildi. Fransa ve Ingiltere de Türkiye yaninda yer
aldilar ve Kirim'a çikarma yapildi.1855'de Sivastopol alindi. Telgraf
ve demiryolu hatlari yapildi. 1856'da Paris Anlasmasi yapildi. Ruslara
karsi büyük menfaatler sagIandi.Abdülmecid Dolmabahçe Sarayi'ni yaptirdi
ve
Ortaköy'deki Mecidiye Camiini insa ettirdi.25 Haziran 1861'de babasi
gibi verem hastaligina tutularak vefat etti. Öldügünde 38 yasindaydi.
Fatih'teki Sultan Selim Camii avlusundaki türbesine gömüldü. (Allah
rahmet eylesin)
Silsile-i Saadât-i Naksibendiyye'den Hâfiz Ebü Said Sâhib (k.s.) Hazretleri bu devirde vefat etmistir.
Erkek
çocuklari : Ahmed, Mehmed Burhaneddin, Bahaddin, Rüstü Mehmed,
Seyfüddin, Osman, Ziyaeddin Mehmed, Abid Mehmed ,Abdüssamed Mehmed,
Fuad Mehmed, Nureddin, Vamuk Mehmed, Abdülhamid, Mehmed Vahidüddin,
Süleyman, Kemaleddin, Nizameddin,Mehmed Resad.
Kizlari : Bedihe,
Behice, Samiye, Mediha, Refia, Sehime, Sabiha, Aliye, Fatma, Cemile,
Seniha, Fehime, Mühibe, Mukbile, Münire, Naime, Neyyire, Behiye.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:35 pm

Sultan Abdulaziz Han

Otuz ikinci Osmanli padisahidir. Babasi Sultan II. Mahmud, annesi buyuk hayir ve hasenatlar sahibi Pertevniyal Sultan’dir.
1861
yilinda tahta geçti. Saltanat muddeti 14 senedir. Zeki ve hamleli bir
padisahdi. Kendisine kuçuk yastan itibaren gayet itinali bir tahsil
yaptirilmisti.
O’nun saltanatina tekaddum eden gunlerde "Tanzimat
Fermani" ile bati taklidçiligi yolu açilmis ve bu istikamette atilan
adimlar, halkin ruhunda devlete karsi ilk kuskunluk tohumlarini
filizlendirmeye baslamisti. Sultan II. Mahmud ve halefi Sultan
Abdulmecid, bu yolda yurumus, an’anevi ordu seklimiz olan yeniçeriligin
ilgasindan cenazelerin bando-mizikayla kaldirilmasina kadar çesitli
inkilab hareketleriyle devletin teb’asina yabancilasmasi ve ahkam-i
ser’iyyeden uzaklasmaya baslamasi çigirini açmislardi. Halk kuskun;
rical, bati aleminin kaydettigi terakki karsisinda saskin ve
mutereddiddi. Islam’in dusmanlari ise, bati ile aramizda husule gelen
mesafenin vebalini, muazzez Islam’a yuklemek için sinsi bir propaganda
faaliyetine girismis bulunuyordu. O derecede ki, daha sonra sair Ziya
Pasa bu keyfiyeti, su beyti ile en guzel bir surette ifade edecekti:
"Islam imis devlete pabend-i terakki,
Evvel yog idi isbu rivayet yeni çikti!.."
Halbuki
Avrupa’daki terakki, hiristiyanligin veya ona dayanan usul, erkan ve
kulturun mahsulu degildi. Bu keyfiyet, Amerika’nin kesfi ve buradan
buyuk bir bakir servet elde edilmesi, buharli geminin icadiyla
Afrika’nin guneyindeki Umidburnu’ndan dolasilmasi ve bu suretle
baharat, ipekli kumaslar gibi uzak sark mallarinin batiya intikaliyle
ticaret yollarinin degismis bulunmasi ve bunun neticesinde Avrupa’da
bir "sanayi inkilab"i vucuda gelmesi gibi busbutun baska ve sirf
iktisadi olan sebeplerin eseriydi. Hal boyleyken, dusmanlarimiz iki
alem arasindaki farki, yanlis bir te’vil, tefsir ve telkin ile bizi
kendi orijinal (nev’i sahsina munhasir) dunya gorusumuzden, ictimai
nizamimizdan ve pur-islami olan hayat uslubumuzdan uzaklastirmaya
basladilar. Bu yanlis yolu, bize kasden dogru gosterip terakki için
yegane çare imis gibi telkin ettiler. Bu telkin, basta devrin pasalari
olmak uzere padisahlari bile te’siri altina alacak bir sumul kazandi.
Diger
taraftan 1826 yilinda yeniçeriligin ilgasiyla an’anevi ordu nizami
bozuldugundan iki yil sonra Ruslar’in onbes bin kisi gibi cuz’i bir
kuvvetle Edirne’ye sarkabilmeleri, 1829 yilinda Yunanistan’in kurulusu
emr-i vakisi ile karsilasilmasi, 1832’de bir Osmanli valisi Kavalali
Mehmed Ali Pasa’nin ordusunun Kutahya’ya kadar gelebilmesi ve
asirlardan beri maglubiyet gormemis bir devletin bu durum karsisinda
Rusya’dan yardim istemek mecburiyetinde kalmasi, milli gururu rencide
etmis, vicdanlar rahatsiz olmustu.
II. Mahmud, devrinin
gailelerinden teessure kapilmis, verem olmustu. Ciliz, hastalikli ve
bati kasisinda aciz bir padisahdi. Halefi Sultan Abdulmecid de ayni
bati taklidçiligi yolunda yurumustu. Bunlarin arkasindan gelen Sultan
Abdulaziz ise, cesur, hamleli, fikren ve ruhen saglam bir padisah
olarak halkin ruhunda birikmis olan melali (huznu), kisa zamanda surura
çevirmis, eski futuhat devirlerinin avdet edecegi umidlerinin
belirmesine sebep olmustu. Pehlivan yapili vucudu da bu hissi takviye
ediyordu. Gerçekten guresi tesvik eden, dusmanlarina karsi harbi goze
almaktan çekinmeyen, bu maksadla ordu ve donanmayi dunyanin en ileri
seviyesine çikarmaya çalisan Sultan Abdulaziz’in devri, Tanzimat’la
baslayan yilginliktan milletçe silkinip dogrulma temayullerinin bir
baslangici olmustu. O’nun faaliyetlerinin ana hedefi Tanzimat’la
açilmis bulunan batililasma hareketlerini akamete ugratarak, kendi
milli ve dini huviyetine sadik kalmak ve bu yolda ilerlemekti. Lakin
kendisine tekaddum eden yillarda bu kendinden kaçis, o hadde vasil
olmustu ki, Napolyon Code-civili (Kod Sivil) denilen Fransiz medeni
kanunu aynen tercume edilip alinarak, musluman teb’aya tatbik edilmesi
gibi temayuller belirmisti. Sultan Abdulaziz, bu cinayet derecesinde
vahim olan hareketi, devrinin buyuk alimi olan Ahmed Cevdet Pasa ile
elele vererek Islam hukukundan yapilmis bir medeni kanun demek olan
Mecelle-yi Ahkam-i Adliyye’yi kisaca "Mecelle" denilen buyuk kanun
metnini ortaya çikararak onlemistir.Zamaninin butun silahlarini en iyi
bir sekilde kullanmayi ogrenmis olan Sultan Abdulaziz, dedesi Yavuz
Sultan Selim Han gibi olmaya çalisiyordu.
Sultan Abdulmecid Han’in
olumu uzerine 1861’de tahta çikmisti. Osmanli Devleti’nin durumu son
derece karisik idi. Mali sikinti son haddindeydi. Karadag’da çikan
isyan, Sirplar’la savasa yol açabilecek durumda idi. Avrupa devletleri
bu hali firsat bilerek, aracilik tekliflerini arttiriyorlardi. Zira
Sultan’in Tanzimat’tan vaz geçmesinden endise duyuyorlardi.
Bu durumu fark eden Sultan, hemen bir hatt-i humayun çikardi. Fermanda soyle deniyordu:
"Devletin
maddi gucunun artirilmasi ve halkin hayat seviyesinin yukseltilmesinden
baska maksadimiz yoktur. Devlet malinin telef edilmemesi ve israfdan
korunmasi sarttir. Muslim ve gayr-i muslim ayird etmeksizin
memleketimizde yasayan herkes, dinimizin emirleri çerçevesinde adaletle
yonetilecek ve hepsi adalet onunde esit muamele gorecektir.
Yuce
devletimizin istiklalinin devam etmesi ve halkin refah içinde yasamasi,
en buyuk gayemizdir. Cenab-i Hakk, Peyygamber -Sallallahu Aleyhi ve
Sellem- hurmetine cumlemizi muvaffak eylesin!"
Bu fermanla birlikte
mevcud hukumetin de yerinde birakilmasi, batili devletlerin Tanzimat’la
alakali endiselerini nisbeten ortadan kaldirdi.
Sultan, israfa karsi, kendinden ve saraydan baslayarak tedbirler aldi. Devletin mali durumunu duzeltmeye basladi.
Sultan
Abdulaziz, butun dunyanin alakasini celbetmis bulunuyordu. Bundan
dolayi, Fransa ve Ingiltere’ye davet edildi. 1867’de Dolmabahçe onunden
Sultaniye yatina binerek yola çikti. Boylece Osmanli tarihinde yabanci
ulkelere seyahat eden ilk padisah oldu.
Koca Sultan, Paris’te buyuk
bir torenle III. Napolyon tarafindan karsilandi. Serefine verilen
yemekte yanina oturan III. Napolyon’un:
"–Ekselans Hazretleri! Girit
için en guzel çozum yolu olarak, adanin Yunanistan’a terkini
dusunseniz!.." demesi uzerine Sultan celallendi. O diplomatik
munasebetlerde zaaf gosterecek bir padisah degildi. Bundan dolayi, bu
kendisini yoklama mahiyetindeki suale su cevabi verdi:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:35 pm

"–Ekselans! Osmanli Devleti, yirmiyedi sene
Girit için kan doktu. Her karis topragini sehid kanlari ile suladi.
Ordumda tek bir asker, donanmamda tek bir sandal kalana kadar ecdad
mirasini korumak mecburiyetindeyim..."
Beklenmiyen bu siddet karsisinda III. Napolyon, ozur dilemek zorunda kaldi.
Sultan, Ingiltere ve Fransa seyahatinden Istanbul’a muhtesem ve gayet basarili diplomatik zaferlerle donmustu.
Istanbul’da
da halkin coskun tezahurati ile karsilandi. Zira millet, O’nda yukselis
devri padisahlarinin temayul ve dirayetini goruyor ve yeni zaferlerle
devletin, bir kere daha silkinip sahlanacagini umuyordu.
Sultan Abdulaziz, ecdadin devri ile kendi devri arasindaki kudret ve ihtisam farkini su sozleri ile ne guzel ifade etmistir:
"Atalarimiz
batiya at sirtinda futuhat için giderlerdi. Bizler ise, simdi tren ve
vapurla, ancak diplomatik seyahat için gidebiliyoruz!"
Abdulaziz
Han, gayet dindarane ve intizamli bir hayat suren durust bir insandi.
Hayati boyunca su yerine zemzem içecek kadar takva sahibi idi. Hatta
Avrupa’ya seyahate gittigi zaman, abdest suyunu beraberinde goturdugu
rivayet edilir. Muntazaman namaz kilar ve çok çok Kur’an-i Kerim
okurdu. Caniyane bir surette katledildigi zaman odasindaki kuçuk
masanin uzerinde "Sure-i Yusuf" açik oldugu halde bir Kur’an-i Kerim
bulunmustu. O’nun mubarek kanlarinin bulastigi bu Kur’an-i Kerim, el’an
Topkapi Sarayi’nda muhafaza edilmektedir.
Birgun hasta yataginda baygin ve sararmis bir vaziyette yatarken Sultan Abdulaziz’e:
"Medine-i Munevvere mucavirlerinden bir dilekçe var!" denildiginde yaverlerine:
"–Derhal
beni ayaga kaldiriniz! Harameyn’den gelen talebleri ayakta dinleyeyim!
Allah Rasulu’ne komsu olanlarin talebleri, boyle ayak uzatilarak edebe
mugayir bir sekilde dinlenmez!.." diyerek Medine’ye ve Hazret-i
Peygamber’e olan muhabbetini guzel bir surette izhar etmistir.
Her
Medine-i Munevvere postasi geldiginde abdest tazeler, mektuplari
«Bunlarda Medine-i Munevvere’nin tozu var!» diye opup alnina goturur,
ondan sonra baskatibe uzatir ve «Aç, oku!» derdi.
Yukarida
arzedildigi gibi Abdulaziz Han tahta çiktigi zaman, batililarca adeta
buyulenmis ve onlarin siyasi emellerine tabi bir hale gelmis bulunan ve
kendilerine Jon Turk (Genç Turk) denilen insanlar elinde devletin içten
çokertilme faaliyetinin had safhaya ulasdigi bir devredir. Bunlar
-ekseriyetle- Fransa’da tahsil gormus ve orada hususi bir sekilde
misyonerler tarafindan sinsice yetistirilmis, Istanbul’a kalbleri
Fransiz, uniformalari Osmanli olarak donmus kimselerdi. Sanki devletin
içinde garbin yeniçerileri olmuslardi. Memleket, disdan maddi istilaya
ugrarken, içten de manevi bir tahribata maruzdu. Tanzimat Fermani ile
misyonerlik faaliyetleri artmis, basta Ermeniler olmak uzere hiristiyan
azinliklar ustundeki tahrikler çogalmisti. Mesela Harput bolgesinde
altmisiki misyoner merkezi açilmis, yirmibir kilise yapilmisti. Kadin
misyoner Maria A. West, "Romance of Mission"adli kitabinda:
"Ermenilerin ruhuna girdik.. Hayatlarinda ihtilal yaptik!.." demektedir.
Lisan
ogretmek gayesi ile Anadolu’nun her tarafinda, aslinda birer
misyonerlik karargahi olan birçok mektebler açilmisti. Bu faaliyetlerin
en yogun goruldugu yabanci okullar arasinda Gaziantep’deki Antep,
Merzifon’daki Anadolu ve Istanbul’daki Robert Koleji basta gelir.
Bazilarina ise, hiç Turk talebe alinmamistir. Okul muduriyetlerine
papazlar tayin edilmistir.
Memleket bir kultur erozyonu ile karsi
karsiya gelmisti. Abdulmecid Han devrinden kalan bu çokuntu, Abdulaziz
Han’in direnmeleri ile asgariye inmis, neticede bu mukavemet, O’nun
sehadet kanlarina burunmesine vesile olmustur.
Sultan Abdulaziz Han,
gayet ileri goruslu bir padisahdi. Belgrad, Istanbul, Bagdad ve
Kahire’yi elimizde bulundurmadikça cihan siyasetinde buyuk bir rol
oynayamayacagimizi soylerdi. Bu gorus, bilahare Almanlar’in emperyalist
temayullerinin uyandigi sirada getirdikleri "yedi B" formulune
benzemektedir. Almanlar, buyuk devlet olabilmek için Berlin’den
Bomba’ya kadar "B" harfi ile baslayan yedi buyuk merkezin ele
geçirilmesi luzumundan bahsetmislerdir.
Sultan Abdulaziz Han’in
siyasi emelleri içinde Turkistan bile vardi. Oraya el atmis, Iran ve
Turkistan’da Turk unsurlar için Turkçe egitim yapan mekteblerin
açilmasina amil olmustur.
Donanmasinin Kizildeniz’deki bolumu,
Endonezya’yi tenkile (ezmeye) giden Ingiliz donanmasinin onunu kesmis,
O’nu geri donmeye mecbur birakmisti. Gerçekten de denizcilige o kadar
ehemmiyet vermisti ki, O’nun zamaninda Fransiz gemilerinin Haliç
tersanesinde muvaffakiyetle tamirinden dolayi III. Napolyon bir
tesekkur mektubu gondermisti.
Bu durum, Osmanli’nin hasta adam diye
ifadelendirildigi bir devirde bile gosterdigi kudret ve muvaffakiyetin
sahane bir misalidir. O boylece hala "devlet-i ebed-muddet" diye yad
olunmaya layik bir devlet oldugunu gostermisti.
Sultan Abdulaziz’in
saltanat yillarinda, otuz sene muddetle Ruslar’a karsi sanli bir
mucadele vermis ve nihayet teslim olmak zorunda kalmis bulunan Seyh
Samil Hazretleri, hacc için Çar’dan izin almis ve Istanbul’u ziyarete
gelmisti. Sultan, sarayda birçok hazirliklar yaptirmis, butun
Istanbul’u buyuk bir sevinç kaplamisti. Herkes sahile toplanmisti. Rus
vapuru Dolmabahçe onunde demirlediginde, Sultan Abdulaziz’in saltanat
kayiklari, Imam Samil’i ve aile efradini saraya getirdiler. Abdulaziz
Han, O’nu sarayin kapisinda karsiladi ve buyuk bir hurmetle:
"–Babam kabrinden kalksaydi, ancak bu kadar sevinebilirdim!" diyerek bir çok iltifatlarda bulundu.
HAINANE BIR SUIKAST
Çesitli
vesilelerle su-i halleri gorulmus, once azledilmis, sonra tekrar
kendilerine mevki verilmis olan dort kisi; Huseyin Avni Pasa, Mithat
Pasa, Mutercim Rusdu Pasa ile Hayrullah Efendi, padisaha ihtilal
hazirligi yapiyorlardi.
Huseyin Avni Pasa, 1871’de gorevinden
azledilip rutbeleri sokulerek Isparta’ya gonderilmisti. Daha sonra da
Mahmud Nedim Pasa tarafindan seraskerlikten de azledilmisti. Yapmak
istediklerini «Kinim dinimdir!» diyerek ifade eden Huseyin Avni Pasa,
Sultan’in hal’ edilmesi yaninda O’nu oldurmegi de dusunuyordu.
Mithat
Pasa ise, siyasi ve din kulturunden mahrum olarak yetismisti. Yanlis
kararlarindan ve yolsuzluklarindan oturu sadrazamliktan azledilmisti.
Hayal-perest olan Mithat Pasa’nin, birgun içki masasinda Osmanli
hanedanini ortadan kaldirip sultan olacagini iddia ederek:
"–Bunda ne var ki?! Al-i Osman olacagina biraz da Al-i Mithat olsun!.." dedigi rivayet olunmaktadir.
Mutercim
Rusdu Pasa, iki sefer sadarete, uç defa da seraskerlige getirilmesine
ragmen su-i halinden dolayi azledilmisti. O da menfaatinin kesilmesi
sebebi ile padisaha kin baglamisti.
Hayrullah Efendi’ye gelince,
Rusdu Pasa’nin himayesi ile getirildigi Seyhulislam’lik makamindan bir
ay gibi kisa bir zamanda azledilmesi, onun da padisaha karsi kin
baglamasina sebeb olmustu.
Bu dortlu çete grubu, talebeleri
kiskirtarak numayis yaptilar. Padisah, kan dokulmemesi için yine
bunlari is basina geçirdi. Boylece ihtilalciler, istedikleri yere
ulastilar. Is padisahi hal’ etmege kaldi.
Ihtilal sabahi,
Daru’s-seade Agasi Cevher Aga, padisahi uyandirmaga cesaret edemedi.
Pertevniyal Valide Sultan’i uyandirdi. O da Sultan Abdulaziz Han’i
uyandirdi. Yeni padisahin culus toplari atiliyordu. Abdulaziz Han
annesine:
"–Bunlar beni III. Selim’e mi dondurecekler? Ben bunu
kimlerin yaptigini biliyorum..." diyerek ihtilalcileri saydi. Sonra
dilinden:
"Ben bu felaketi, otuz-kirk defa ru’yamda gordum.. Takdir-i ilahi boyle imis!" ifadeleri dokuldu.
Sultan
Abdulaziz Han, sagnak yagmuru altinda kayiklarla Topkapi Sarayi’na
goturuldu. Sahsi serveti, hanimlarin kulaklarindaki kupelere kadar
ihtilalciler tarafindan yagmalandi. III. Selim’in odasina goturuldu.
Abdulaziz Han:
"–Beni amcam gibi burada bitirmek istiyorlar!" dedi.
Uç gun kuru tahta uzerinde aç ve susuz olarak birakildi. Islak elbiselerinin degistirilmesine dahi izin verilmedi.
Daha
sonra kendisi için ayrilan odaya geçirildi. Fakat Sultan Abdulaziz, V.
Murad’a mektup yazarak Besiktas’taki Fer’iyye Sarayi’na naklini istedi.
Arzusu yerine getirilerek Fer’iyye Sarayi’na nakledildi.
Huseyin
Avni Pasa, pehlivanlardan uç kisiyi Fer’iyye Sarayi’nda mahsus
bahçivanlikla vazifelendirdi. 4 Haziran 1876 sabah sularinda odasina
girdiler. Abdulaziz Han, bir muddet onlara karsi koydu. Cinayete
intihar susu vermek için O’nun bileklerinin damarlarini kesen zorbalar,
hiçbir sey yokmus gibi gizlice islerinin basina donduler.
Valide
Sultan, oglunun kanlar içinde yerde yattigini gorunce aglamaya basladi.
Tertipledigi katlin neticesini almak için Huseyin Avni Pasa, saraya
geldi. Yarali Sultan’i saray karakolunun kahve ocagina goturulmesini
emretti. Henuz can çekisen Sultan’a doktor mudahelesini geciktirdi.
Mazlum Sultan, caniler çetesi Huseyin Avni, Mithat ve Rusdu Pasalar’in
gozleri onunde sehiden vefat etti.. Rahmetullahi Aleyh!..
Sultan Abdulaziz Han’in hunharca katli uzerine kizkardesi Adile Sultan’in yureginden su izdirapli misralar dokulmustur:
Cihan matem tutup kan aglasin Abdulaziz Han’a
Meded Allah, mubarek cismi boyandi kizil kana!..
Nasil hemsiresi bu Adile yanmaz o hakana,
Ki kiydi bunca zalimler karindas-i cihan-bana...
Hazret-i Peygamber -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz:
"Halis insan, buyuk bir tehlike uzerindedir!" buyurmuslardir.
Sultan
Abdulaziz’in feci bir surette ortadan kaldirilmasi da, bu hadis-i
serifte isaret edilen tehlike sebebiyle olmustur. Ancak bu olus, O’nun
sahsindan ziyade milletin kaderiyle alakali bir ilahi takdirden baska
turlu izah olunamaz. Zira Sultan Abdulaziz’in feci katli, milli
tarihimizin en onemli bir donum noktasi olmustur.
Gerçekten O’ndan
sonra felaketlerin onu alinamamis, çokus, Sultan Abdulhamid’in
dirayetli siyasetiyle bir muddet geciktirilmisse de, nihayet bu
azametli devletin yikilmasi ve ulkemizde Islam’in gariblik doneminin
baslamasi onlenememistir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:35 pm

Besinci Sultan Murad Babasi : Sultan
AbdülmecidAnnesi : sevk efzâ Kadin Efendi Dogumu : 21 Eylül 1840 Vefoti
. 29 Agustos 1904 Saltanati : 1876'da (93) gün Besinci Murad da
Istanbul'da dogdu. Degerli âlimler tarafindan yetistirildi. Siir ve
Nesir üzerinde çalismalar yapti.Tahta çiktiginda 35 yasinda idi. Sultan
Abdülaziz'i tahttan indirenler onu padisah yaptilar. Tahta çiktigi
zaman akli muvazenesi tamamen bozuldu. Dünyanin en mütehassis
doktorlarina teslim edilmesine ragmen iyilesemedi. Zamaninda Osmanli
Tarihinin en büyük cinayeti islenmistir. Hüseyin Avni Pasa, Mithat Pasa
ve kafadarlari, bir baska ihtilâl olur da Sultan Abdülazizi tekrar
tahta çikarirlar korkusu ile Sultani hapsettikleri Feriye Sarayinda
hunharca sehid ettiler.Bu hadiseden 11 gün sonra, Binbasi Çerkez Hasan
Olayi oldu. Bir kabine toplantisinda Sultan Abdülaziz'in kayinbiraderi
olan Binbasi Hasan Bey, Hüseyin Avni'yi, Hariciye Naziri Rasit Pasa'yi
ve bir de subayi öldürdü.Böylece Hüseyin Avni'den enistesinin
intikamini almis oldu.Devlet bu devrede Rüstü Pasa tarafindan idare
edilmekteydi. Bu sirada ise devletin en büyük felâketi olan Osmanli -
Rus Harbi basamak üzereydi. Besinci Murad Abdülaziz ile beraber Avrupa
seyahatine çikmis ve bilhassa Fransa'yi yakindan tanir hale gelmisti.
Mükemmel bir Fransizca biliyordu. Müsikisinasti. Fakat bütün bu
meziyetleri tahta çiktiginda bir ise yaramadi. Akli muvazenesi
bozuldugu için, devletin ileri gelenleri onu tahttan indirmek
mecburiyetinde kaldilar. Hayatinin sonuna kadar Çiragan Sarayinda
oturdu. Bir müddet sonra akli tamamen düzeldi. Hayati çiragan Sarayinda
geçti. Yine bu sarayda 64 yasinda iken vefat etti. Yeni Camii yanindaki
türbeye gömüldü. (Allah rahmet eylesin) Erkek Cocuklari : Mehmed
Selahaddin. Kiz Cocuklari: Fehime Sultan, Fatma Sultan, Hadice Sultan.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:36 pm

Sultan Mehmed Resad

Babasi : Sultan AbdülmecidAnnesi : Gülcemal Kadin Efendi
Dogumu : 2 Kasim 1844
Vefati : 3 Temmuz 1918
Saltanati : 1909 - 1918 (9) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad29

Besinci
Mehmed Resad Istanbul'da dogdu.Orta boylu, mavi gözlü ve beyaz tenli
idi. Siirle de mesgul oldu. Fakirlere ve hastalara çok yardim ederdi.
Tarih kitaplarini okumaktan zevk alirdi. Çok kuvvetli bir hafizaya
sahipti.Babasi onun tahsiline cok ehemmiyet verdi.Daha ziyade sark
ilimleri ile mesgul oldu.Sultan Devrinde idareye hiç tesiri
olmuyordu.Daha ziyade devlet pasalarin ellerindeydi. Mesrutiyet ilân
edilmis ve Meclis-i Mebusan karari müessir olarak bulunuyordu.Bu
devirde 1910 senesinde Arnavutluk isyani bastirildi. 1912'de Balkan
Harbi basladi.1914'de Almanlarin safinda, Birinci Dünya Savasina
girildi. 1915'de Müttefikler hemen bütün taarruzlari durdurdu.
Ingilizler ve Fransizlar Çanakkale'de 130.000 ölü verdiler.1916'da
Çanakkale'yi geçemiyeceklerini anlayan Ingiliz ve Fransiz kuvvetleri
çekildiler.1917'de yapdan antlasma ile Rusya, Kars,Batum ve Ardahan'dan
çekildi. 1918 senesinin Temmuz ayinda Besinci Mehmed Resad vefat etti.
Vefatinda 73 yasini geçiyordu. Eyüp Sultan'daki türbesine gömüldü.
(Allah rahmet eylesin)
Erkek çocuklan : Mehmed Necmeddin,Mehmed Ziyaeddin, Ömer Hilmi.
Kiz çocugu olmamistir.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Osmanlı Padişahları   Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:36 pm

Sultan Mehmed Vahiduddin (Vahdettin)

Babasi : Sultan AbdülmecidAnnesi: Gülistü Kadin Efendi
Dogumu : 2 Subat 1861
Vefati : 15 Mays 1926
Saltanati : 1918 - 1922 (4) sene
Osmanlı Padişahları - Sayfa 2 Pad30

Mehmed
Vahidüddin de Istanbul'da dogmustur. Orta boylu, zayü fakat kuvvetli
bir vücudu vardi. Kiymetli ulema tarafindan iyi bir tahsil
yaptirildi.Tahta çiktiginda Osmanli Devleti en kötü günlerini
yasiyordu. Birinci Dünya Savasinda kendi cephelerimizde gâlip gelmemize
ragmen yenik çikmistik. En agir sartlari ihtiva eden Mondros ve Sevr
anlasmalari yapildi. Devletin tamamen elden çiktigini gören padisahin
yüksek seviyede bir gizli toplanti yaparak zamaninin kabiliyetli
subaylarina, Anadolu'ya geçip milleti istilâcilara karsi ayaklandirip
teslim olmamalarini tavsiye ettigi söylenir. Anadolu'da Milli kiyam
harekâti oldu. Milli Meclis tesekkül etti. Yeni meclis Padisahligi
kaldirarak, Cumhuriyet idaresini kabul etti. Zaten Istanbul isgal
altinda idi.Padisahin elinde ne bir kuvvet ve ne de bir selâhiyet
vardi. Padisahligin kaldirilmasi ve Osmanli Hanedanina yapilan
tenkitlerin son hadde varmasiyla Istanbul'dan, dolayisiyle Türkiye'den
ayrildi. 641 senelik Osmanli Hanedaninin son üyesi, son padisahi ve
müslümanlarin yüzüncü halifesinin bu ayrilisinda sene 1922 idi.
Avrupa'nin bir çok yerlerine ugradi. Pek çok yerden oturma teklifi
aldi. Fakat hiç kimsenin gizli gayesine alet olmadi. Nihayet Italya'nin
San Remo sehrinde oturmaya karar verdi. Vefatina kadar orada kaldi.
Hayati maddi sikintilar içinde geçti. 15 Mayis 1926 tarihinde vefat
etti. Cenazesi Türkiye'den istenmedigi için Türkiye'ye getirilemedi.
Borçlari bulundugundan tabutuna haciz kondu. Suriye Devlet Baskani
cenazeye sahip çikti ve tabutu Suriye'ye getirtti. Sam'da Sultan Selim
Camii avlusuna defnedildi. Vefatinda 65 yasinda idi. Defnedildigi
mezarlik 1965 senesinde park haline getirildi. Simdi mezarinin da kat'i
olarak nerede oldugu belli degildir. (Allah rahmet eylesin). Son
padisahin Seyhülislamlari: Musa Kazim Efendi, Dagistanli Ömer Hulusi
Efendi, Hayderi Zâde ibrahim Efendi, Mustafa Sabri Efendi, Dürri Zade
Abdullah Efendi, Medeni Mehmed Nuri Efendi.
Sadrazamlari : Talat Pasa, Izzet Pasa, Ahmed Tevfik Pasa,Damad Ferid Pasa, Ali Riza Pasa, Hulusi Salih Pasa ve Tevfik Pasa.
Erkek çocuklari: Mehmed Ertugrul Efendi.
Kiz çocuklari: Rukiye Sultan, Sabiha Sultan,Fatma Ulviye Sultan.
Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
 
Osmanlı Padişahları
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2
 Similar topics
-
» Geri Gel Ey Osmanlı - Mustafa Armağan
» Osmanlı Devleti tekrar mı diriliyor ?
» Bomba, Osmanlı devletinin oyunu.Grafikler süperr ötesi. Mükemmel bir oyun.6600

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türkiyem :: Atatürk ve Diğer Türk Önderlerimiz-
Buraya geçin: