Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Bunları Biliyormuydunuz?

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:40 pm

Konunun ilk mesajı :

Fatih ve şehit ailelerine vefa
İstanbul fatihi Sultan Mehmed Han'ın, inşa ettirmiş olduğu vakıf aşevinin birinin vakfiyesinde:
"İnşa
ettirdiğim imarethanemde İstanbul fukarası yemek yiye-ler! İstanbul
fethinin şehit ailelerine ve yetimlerine ise, kapalı kaplarda, hava
karardıktan sonra, komşularının dikkatini celb etmeden, onların izzet
ve haysiyetleri korunarak yemek ikram edile!.." denilerek çok güzel bir
vefa örneği sergilediğini...
Aynı zamanda bu vefasını böylesi zarif
detaylarla taçlandırarak kendinden sonraki nesillere örnek olacak bir
edep dersi verdiğini...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc

YazarMesaj
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:43 pm

Ezan sesine hasret kalmak
Eski
tarz üzere düzgün ve kuvvetli şiirleriyle bilinen şarr Mehmed Fuad
Bey'in bir otomobil kazası neticesi kulaklarının sağır olduğunu...
Bu
değerli şairin, kulağının sağır olduğuna değil, ömür boyu büyük bir
manevî hazla dinlediği ezanın ilâhi sadasını duyamadığına üzüldüğünü...
Nitekim bu ısdırabını bir şiirinde:
Ya Rab! İnayetinle, Resûl-i Mükerrem'in
Lütfü bu abd-i âcizin olsun meded-resi,
Kâr etti cana artık, işitsin kulaklarım
Candan tehassür eylediğim bir ezan sesi! diyerek dile getirdiğini...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:43 pm

Az sözle çok şey anlatabilmenin zorluğu
Devrin
gazetelerinden birinin, fıkra yazarlığının başarılı kalem Ahmet
Rasim'den (1864-1932) yazı talebinde bulunduğunda usta ya. zarın:
"Yazılarım uzun mu olacak, kısa mı?" diye sorduğunu...
Gazete
yetkilisinin bu soruya bir mânâ verememesi üzerine Ahmet Rasim'in, az
sözle çok şey anlatabilmenin zorluğuna vurgu yaparak: "Eğer uzun
olacaksa beş, kısa olacaksa on lira isterim." diye açıklama
getirdiğini...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:43 pm

"şapkası gelsin kendi kalsın"
Atatürk'ün,
devrimlerin bir parçası olarak Kastamonu'da bası na giydiği şapkayı
bütün Türkiye'de yaygınlaştırmak için trenG binip Ankara'ya hareket
ettiğinde bu niyetinden dönemin Vakit Gazetesi'nde çalışan Mecdi Bey
müstesna, kimsenin haberinin ol. madiğini...
Mecdi Bey'in, gazeteci
olarak haberi duyup, binbir zahmetle bulabildiği bir şapkayı kafasına
geçirerek istasyonun yolunu tuttuğunu...
Yolda, eski meclis
binasının önünden geçerken, meclis binasının balkonunda oturan
Afyonkarahisar milletvekili "Kel Ali" lâkaplı Ali Çetinkaya'nın
(1878-1949) kendisini görüp huzuruna çağırtarak: "Bu gavur şapkasını
giymekten utanmıyor musun?" diye bağırıp çağırdıktan sonra kendisinin
zindana atılmasını emrettiğini...
Daha sonra Atatürk'ün Kastamonu'da
ilk kez halkın karşısına şapkayla çıktığını (23 Ağustos 1925) haber
alan Ali Çetinkaya'nın mosmor olmuş bir vaziyette kel kafasına
geçirecek bir şapka arayıp dururken, aklına birden zindana attırdığı
Mecdi Bey'in şapkasının geldiğini ve: "Bana Mecdi'nin şapkasını
getirin; ama kendisi içeride kalsın." diye emrederek Atatürk'ü ilk defa
bu şapka ile karşıladığını..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:44 pm

Geldi İsmet gitti kısmet
Eskilerin,
"Geldi İsmet gitti kısmet!" diye özetledikleri halkın sefaletle
boğuştuğu o İsmet İnönü'lü yılların birinde rivayete göre;
"Serdengeçti" dergisinin sahibi Osman Yüksel Serdengeçti ile İsmet
İnönü'nin tevafuken aynı uçakta yolculuk ettiklerini...
İnönü'nün,
yanındaki torununun kulağına bir şeyler fısıldayıp, Osman Yüksel'in
yanına göndererek: "Osman amca! Dedem, uçaktan para atarak
aşağıdakileri sevindirmenizi istedi." deyince edebiyat dünyamızın en
hazır cevap edîblerinden Osman Yüksel'in, "Ben para atarsam ancak
üç-beş kişi sevinir; ama dedeni aşağı atarsak koca bir Türk milletini
sevindirmiş oluruz!.." cevabını verdiğini..-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:44 pm

Merkezî ev "Allah'a bir can borcumuz var; ha
urganda, ha yorganda ne fark eder!" diyerek ölümü istihkar edercesine
yiğitçe bir hayat süren Osman Yüksel Serdengeçti'nin bir gün, Ankara
Cebeci'de bulunan bodrum katı dairesini satmak istediğini... Günün
birinde satın almak için evi görmeye gelen bir aileye: "Ev çok merkezî
bir yerde. Bir penceresinden bakınca hastane görünür. Bir diğer
penceresinden de hapisane görünür. Ötekinden ise Cebeci Mezarlığı...
Zaten hayat da bu üçlü arasında geçer." diyerek evini methettiğini...
Biliyor muydunuz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:44 pm

Hiçlik makamı
Sadrazam
Talat Paşa'nın, bir gün edebiyat tarihimizin en büyük hiciv
şairlerinden olan Neyzen Tevfik'e (1879-1953) içinde bulunduğu
perişanlıktan kurtarmak için memuriyet teklif ettiğini...
Neyzen'in,
Talat Paşa'ya: "Memuriyeti kabul edersem sonunda ne olacağım?" diye
sorması üzerine, Paşa'nın memurluk makamlarını tek tek saydığını...
Bu
cevaplardan tatmin olmayan Neyzen'in: "Daha sonra?" diye tekrar sorunca
Talat Paşa'dan "hiç" cevabını alması üzerine de 'İşte ben bugünden
hiçim!" diyerek teklifi reddettiğini...
Biliyor muydunuz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bunları Biliyormuydunuz?   Bunları Biliyormuydunuz? - Sayfa 2 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 6:45 pm

Medeniyetimizin ilim boyutu
Medeniyetimizin
ilim boyutu ile alâkalı olarak, George Sarton'un, "Introduction to the
History of Science" kitabının mu kaddimesinde:
"Orta Çağ'da ilim
yoktu diyenlere cevap olarak, Batı'da emsali olmayan sadece birkaç ismi
zikretmek yeter. Müslümanlar, fethettikleri ülkelerin ilim ve
kültürlerini derhal özümseyip, tam bir fikir ve araştırma özgürlüğü
içinde ilme yepyeni ve çok güçlü bir ivme kazandırdılar. Çok kısa süre
içinde ve İslâm dünyasının her yanında her seviyede okullar,
kütüphaneler, rasathaneler ve hastahane-ler kurdular." diye yazdığını...
Gerçekten de ilme yepyeni bir ivme kazandıran Müslümanların birbirinden değerli ilim adamları yetiştirdiklerini...
Bunlardan
El-Harizmî'nin, 1000 yıl önce ameliyatlarda iplik yerine karınca başı
kullandığını... (Bu metod Harizmî'den sonra ilk defa ancak 1995 yılında
Manchestar'da uygulandı.)
"Eş-Şifâ" ve "el-Kanun fi't-Tıb" adlı
kitapları yedi asır Batı üniversitelerinde en önemli tıbbî eserler
olarak okutulan Ibn-i Sina'nın, nabızdan 300 hastalığı teşhis
ettiğini...
Optiğin görme, yansıma, kırılma, gökkuşağı ve renk gibi
hemen bütün konularında incelemelerde bulunan İbn Heysem'in, görmenin
gözden çıkan ışınlarla gerçekleştiğini savunan gözışın teorisini
reddederek ışığın cisimlerden yansıdığını belirttiğini...
Maddelerin yoğunluğunu ölçen el-Birûnfnin bu ölçümlerini modern kimyanın, çok küçük farklarla tasdik ettiğini...
Arap dili ve tefsir âlimi Yahya b. Ziyâd el-Ferra'nın, daha ikinci asırda ayın ışığını güneşten aldığını yazdığını...
İmam
Gazalî'nin, Tuhfe'sinde, güneş-ay tutulması, yerin küre oluşu gibi ilmî
konuları şeriata aykırı görmenin bizzat şeriata zarar vereceğini
belirttiğini...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
 
Bunları Biliyormuydunuz?
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türkiyem :: Tarihin Sesine Kulak Verin-
Buraya geçin: