PaTRoN Admin
Mesaj Sayısı : 656 Rep : 3 Kayıt tarihi : 15/09/09 Yaş : 33 Nerden : Trabzon
| Konu: Babacan orta vadeli programı açıkladı Çarş. Eyl. 16, 2009 1:20 pm | |
| Babacan orta vadeli programı açıkladı |
| Babacan, Başbakanlık yeni binasında düzenlediği basın toplantısında, 2010-2012 Orta Vadeli Ekonomik Programı açıkladı. | Toplantıya Babacan'ın yanı sıra Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve ekonomi bürokratları katıldı.
Orta Vadeli Program'ın çok geniş bir katılım ve katılımcı bir anlayışla hazırlandığını belirten Babacan, sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının ve akademik çevrelerin yoğun katkısını, görüşlerini aldıklarını söyledi.
2009 yılının 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra küresel ekonomik aktivitenin en hızlı daralma yaşadığı bir yıl olduğunu belirten Babacan, şöyle devam etti:
"2010-2012 dönemini kapsayan orta vadeli programımız dünyadaki belirsizliklerin yoğun bir şekilde yaşandığı bu zor süreçte Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme dönemine girmesini hedeflemektedir.
Mevcut uluslararası konjonktür ülkemizin ihtiyaç duyduğu yapısal reform sürecinin hızlandırılmasını gerektirmektedir. Orta vadeli program kapsamındaki tedbirler ve yapısal reformlarla ekonomimizin temelleri daha da güçlenecek, bütüncül bir yaklaşımla hazırlanan program ekonomimizde öngörülebilirliği artıracak ve güveni pekiştirecektir.
Yeni orta vadeli program döneminde Türkiye ekonomisinin 2010 yılında tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 yılından itibaren ise büyümenin ivme kazanmasını öngörmekteyiz."
Toplantıda, ekonomik büyüme alanında Türkiye'nin etkilendiği ve büyümenin negatife düştüğü ilk dönemin 2008 yılının son çeyreği olduğunu belirten Babacan, bu dönemde yüzde 6,5'lik bir daralma yaşandığını, 2008 yılının tümünde ise toplam büyümenin yüzde 0,9 oranında gerçekleştiğini söyledi.
2009 yılında ise GSYH'nin yıllık ortalamada, toplamda yüzde 6 civarında gerileyeceğini beklediklerini ifade eden Babacan, "Dönemler itibarıyla baktığımızda 2009 yılının ilk çeyreği biliyorsunuz açıklandı, daralma yüzde 14,3, ikinci çeyrek yüzde 7. Bu eğilimin devam etmesini ve yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ekonomimizin önemli ölçüde toparlanmasını bekliyoruz" dedi.
Son çeyrekte pozitif büyüme rakamının olası görüldüğünü ancak buna "garanti" diyemediklerini dile getiren Babacan, gelecek yılın ilk çeyreğinden itibaren artık Türkiye ekonomisinin bu eksi dönemden büyümeye, artı döneme tekrar geçmesini beklediklerini, hedeflediklerini söyledi.
Ekonomideki bu daralmanın pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de istihdamın azalmasına ve işsizliğin artmasına yol açtığına dikkati çeken Babacan, dünyadaki örneklere paralel şekilde Türkiye'de de işsizlik oranlarının geçen yıl ortalamada yüzde 11 iken birkaç gün önce açıklanan son rakamda, Mayıs-Haziran-Temmuz döneminde yüzde 13 olduğunu hatırlattı. Babacan, "Bu yılın ortalamasına baktığımızda yüzde 14,8'lik bir işsizlik rakamı bekliyoruz" dedi.
Küresel ekonomik krizin enflasyon ve cari işlemler üzerinde de etkili olduğunu, ancak bu iki göstergeyi olumlu yönde etkilediğini belirten Babacan, "Merkez Bankamızın enflasyon tahminlerimine baktığımızda, önümüzdeki yıl için yüzde 5,3 gibi bir enflasyon bekliyoruz. Bu daha önce 2008'de, kriz henüz başlamamışken açıklanan hedeflerin bir miktar altında. Cari işlemler dengesine baktığımızda geçen sene 41,5 milyar dolara çıkan cari işlemler dengesinin temmuz sonu itibarıyla 16,2 milyar dolara indiğini görüyoruz. Yılın tümü için şu an itibarıyla öngördüğümüz rakam yaklaşık 11 milyar dolar civarında. Bu yılın tümü için öngördüğümüz cari açık" dedi.
Büyüme rakamları: Programda bu yıl yüzde 3.6 olarak öngörülen daralma yüzde 6'ya revize edildi. Büyümenin 2010'da yüzde 3.5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5 olması bekleniyor.
Türkiye ekonomisi 2011 yılından itibariyle büyüme sürecine girecek. 2012 yılında büyüme ivme kazanacak.
Bölgelerarası durumlara bakıldığında her bölgenin farklı oranlarda daraldığı görülecektir.
İşsizlik:
İşsizlik oranının yıl sonunda 14.8'e çıkması, 2010'da yüzde 14.6, 2011'de yüzde 14.2, 2012'de yüzde 13.3'e gerilemesi bekleniyor.
Kamu kesimi açığı:
2009 sonunda yüzde 6,5 olacağı tahmin edilen kamu kesimi açığının GSYH'ya oranının, program dönemi sonunda yüzde 2,1'e düşmesi öngörülüyor.
Bütçede 10 milyar TL olan açık 62.8 milyar olacak.
2012 yılı genel devlet açığının GSYH'ya oranının 2009'da gerçekleşmesi beklenen yüzde 6,6 seviyesinden yüzde 2,7 seviyesine düşmesi hedefleniyor.
Enflasyon rakamları:
TÜFE'nin yıl sonunda yüzde 5.9, 2010'da yüzde 5.3 olması hedefleniyor. TÜFE hedefi 2011 için yüzde 4.9, 2012 için 4.8 oldu.
Bütçe açığı:
Bütçe açığı yıl sonu için 62.8 milyar liraya revize edildi. Açığın 2010'da 50 milyar, 2011'de 45.1 milyar, 2012'de 39.1 milyar lira olacağı tahmin edildi.
Bütçe açığının milli gelire oranının 2009'da yüzde 6.6, 2010'da yüzde 4.9, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 3.2 olacağı tahmin edildi.
Cari açık:
Cari açığın yıl sonunda 11 milyar dolar, 2010'da 18 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar, 2012'de 28 milyar dolar olacağı öngörülüyor.Programın temel hedefi...* Özel sektörü desteklemek, * Rekabeti artıracak yapısal reformları uygulamaya sokmak, * Halkın refah düzeyini yükseltmek, * Enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek, * Kamu dengelerini düzeltmek, * Yeniden büyümeyi sağlamak, * İstihdamı artırmak. * Kamunun kaynak kullanımı azaltılacak.
"IMF ile görüşmeler olumlu sürüyor"Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan Babacan, "IMF ile nasıl bir perspektifte görüşmeyi planlıyorsunuz" sorusuna, "IMF ile görüşmelerimiz devam ediyor. IMF teknik heyeti orta vadeli programı inceleyecek. Program önümüzdeki dönemde Türkiye'nin neyi yapacağını ortaya koyuyor. IMF ile bir tur daha görüşeceğiz. Bu program için IMF olmazsa olmaz değildir. Ancak görüşmelerimiz olumlu devam ediyor. Detayları ve genel çerçevesi konuşulacaktır. IMF ile müzakere zeminimiz orta vadeli ekonomik programdır" cevabını verdi.
IMF ile anlaşmanın olumlu bir güven unsuru olacağını ifade eden Babacan, "Ama nihai karar alıcı hükümettir" diye konuştu.
Babacan, "Hiçbir komplekse, önyargıya kapılmadan Türkiye için en doğru kararları almaktır hedefimiz. Ne kadar olur, nasıl olur bu çalışmaları yapmak kolay değildir" dedi.
"Vergi indirimlerine o gün karar vereceğiz"Babacan, KDV-ÖTV indirimine ilişkin olarak, "Bu özel bir uygulamadır, genel değildir. 30 Eylül'den sonra ne yapacağımızı o gün geldiğinde açıklayacağız. Bakan arkadaşlarımızın önce bunu tartışması gerekecek. Başbakan Erdoğan'ın onayıyla ne yapacağımız belli olacak" diye konuştu.
Alınacak tasarruf önlemleri...Ekonomide alınacak tasarrufların sorulması üzerine Babacan, şöyle konuştu:
"Bizim enerji KİT'lerinden beklediğimiz zarar etmesin, borç biriktirmesin. Yerel yönetimlerin kendi öz gelirlerini artırmalarına yardımcı olacağız. Bunun için yasada gerekli düzenlemeler yapılacak.
Vergi sistemimizde maktu vergiler var. 3-4 senedir orda durmuş, hiç değişmemiş. Maktu vergilerin makul oranlarda güncellenmesini sağlayacağız. Ekonomi büyüdükçe vergi gelirleri artacak."
Babacan, bir gazetecinin "Özel sektörün en büyük problemi kredi bulabilmek. Bankalara bir yaptırım olabilir mi?" sorusuna, "Hazine'nin piyasa üzerindeki baskısının azaldığını görüyorsunuz. Bankalarda mevduat durmuyor, sürekli artışta. Artan bu mevduat zaten özel sektöre kalacaktır. Program zaten bunu sağlayacak. Şu anada bankacılık sistemi daha seçici olarak kredi vermeye devam ediyor" yanıtını verdi. | |
|