Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Napolyon Savaşları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
PaTRoN
Admin
Admin
PaTRoN


Mesaj Sayısı : 656
Rep : 3
Kayıt tarihi : 15/09/09
Yaş : 33
Nerden Nerden : Trabzon

Napolyon Savaşları Empty
MesajKonu: Napolyon Savaşları   Napolyon Savaşları EmptyPerş. Eyl. 17, 2009 6:53 pm

Napolyon Savaşları 300px-Sadler%2C_Battle_of_Waterloo

Napolyon Savaşları, Fransız İhtilali Savaşları'nın
ardından Napolyon önderliğindeki Fransa ile Avrupa'nın diğer güçlü
devletlerinin oluşturduğu koalisyon arasında gerçekleşen savaş dönemi.
Başlangıç tarihinin hangi yıl olduğuna dair tarihçiler ve
araştırmacılar arasında fikir birliği yoktur. 1800-1815 yılları arasında[1], yaklaşık 15 sene sürmüştür.
Napolyon Savaşları, Fransız İhtilali’nin
ardından, monarşiye karşı fikirlerin ve siyasal etkinliklerin
Avrupa’nın bütününe yayılmasını engellemeye çalışan Fransa dışındaki
devletlerin oluşturduğu Koalisyon güçleriyle Fransız Devrim Orduları
arasında Napolyon’un siyasi ve askeri liderliği altında sürmüş çatışmalardır.

İhtilal Sonrası Fransız Ordusunun Yapısal Özellikleri

Fransız İhtilali’nin hemen ardından yeniden şekillenen Fransız
ordusunun yapısal özellikleri, 18. yüzyılın diğer Avrupa ordularının
yapısal özelliklerinden çok belirgin farklılıklar göstermiştir. Bu
yapısal farklılıklar özellikle Napolyon Savaşları sırasında Fransız
ordularının elde ettikleri başarılarda büyük ölçüde pay sahibidir.
Kuşkusuz ki Napolyon’un parlak askeri becerisinin de etkisi büyük
olmuştur.
Bu farklı yapısal özellikleri şu başlıklar altından irdelemek olanaklıdır.

  • 18. yüzyıl ordularını oluşturan askerler, serflerden oluşan, zorla
    silah altına alınmış, ölmemek için öldürmek zorunda kalan insanlardır.
    Bir sorumluluk, bir ideal uğruna değil, zorunlu oldukları için
    savaşırlar. Bu askerlerden oluşan birlikler, dağılma eğilimi
    gösterirler. Yanaşık düzen savaşa sürülmeleri ve sıkı bir disiplin
    altında tutulmaları gerekir. Bu ise, birliklerin hareket yeteneğini
    ciddi biçimde sınırlayacaktır.

Oysa Fransız ordusundaki askerler, her ne kadar “zorunlu askerlik”
dolayısıyla silah altına alınmış olsalar da, özgür yurttaşlardır. Bu
insanlar, ulus devletinin yurttaşlarıdır, yurttaş-ordunun askerleridir.
Bir ulus devletin yurttaşı olmanın sorumluluğuyla, bir ideal uğruna
savaşırlar. Sıkı bir disiplin altına rahatlıkla girebilirler,
eğilimleri bu yöndedir.
Askerlerin bu eğilimleri, komutanların birliklerini sevk ve idare tarzını
kökten değiştirmektedir. Onlara çok daha geniş bir alanda inisiyatif
kullanma olanağı vermektedir. Napolyon ordularının başarılarının
nedenlerinden biri de Napolyon'un generallerinin geniş inisiyatifleri
olmasıdır.

  • Fransız İhtilali öncesinde, tüm Avrupa monarşilerinde olduğu gibi
    Fransız Ordusu’ndaki subaylar da aristokrat ailelerin tekelindeydi.
    Ancak ihtilal sırasında aristokrasi tasfiye edildiği için halktan
    insanların subay atanması zorunlu olmuştur. Bunun sonucunda Fransız
    İhtilal Ordusu’nun subay kadrosu, genç, yeteneğe göre terfi eden,
    dinamik unsurlardan oluşmuştur.


  • Fransız İhtilal Ordusu’ndaki düzenlemelerle tümenler halinde
    yapılandırılmıştır. Tüm askeri sınıfları bünyesinde barındıran,
    bağımsız, herhangi bir operasyonu ya da manevrayı bağımsız olarak
    gerçekleştirebilecek birimler olan tümenler, kolordular düzeyinde
    birleştirilmişti.


  • Özellikle Napolyon orduları, Napolyon’un izlediği yöntem gereği,
    ağırlıklı olarak “yerinde ikmal” ilkesiyle hareket eden ordulardır.
    Napolyon, ordularının ikmal meselesini, uzun ikmal kollarına değil,
    istila edilen topraklardaki kaynaklara dayandırmıştır. Bu tutum,
    orduların manevralarını, ikmal olanaklarının sınırlayıcı baskısından
    kurtarmış, daha hızlı manevra yapabilir hale getirmiştir.

Lakin bu durum ancak, Avrupa’nın verimli ve yoğun nüfus barındıran
bölgelerinde başarılı olmuştur. Yerinde ikmal olanaklarının son derece
kısıtlı olduğu Mısır, İspanya ve Rusya’da ise geri tepmiştir. Özellikle
Rusya’da durum daha da vahim bir hal almıştır. Rus ordusu, II. Dünya Savaşı’nda
da uygulanan “yanmış toprak” taktiğini uygulamış, çekilirken Napolyon
ordularının kullanabileceği her şeyi ya beraberinde götürmüş ya da
yerinde imha etmiştir.
Napolyon ordularında hızlı manevra ve yürüyüş hızı konusunda etkin
olan bir başka unsur da subay kadrosunun asillerden oluşmamasıdır.
Asiller, kendilerine son derece rahat bir ortam sağlayacak tüm
ağırlıklarıyla birlikte hareket ederler. Ağırlıklarını taşıyan atlı
arabalar, ordunun hızını düşürür. Özellikle zor arazi ve yol
koşullarında bu durum daha da belirgin bir etki yaratır. Askerler yol
kenarında bekler, öncelik tanınan aristokrat subayların ağırlıklarıyla
yüklü arabalar yolu kullanır. Oysa Fransız ordularında öncelik
piyadenindir, asker yoldan yürür, subay yolun dışından atının üstünde
yolculuk eder.
Sonuç olarak 18. yüzyıl Avrupa ordularında standart yürüyüş hızı
dakikada 70 adımken, Fransız İhtilali ordularında dakikada 120 adımdır.

  • 1776
    yılında Topçu Genel Müfettişi olan Gribeauval, Fransız İhtilal
    Ordusu’nun topçu unsurlarında önemli düzenlemeler yapmıştır. Orduda
    kullanılan top çapları standartlaştırılmış, ilave olarak havanların
    kullanılmasına geçilmiş ve top arabalarında yapılan geliştirmelerle
    topçu bataryalarına hareketlilik kazandırılmıştır. Bu düzenlemelerle
    Fransız İhtilal Ordusu, yüksek atış gücüne sahip ve hareketli topçu
    bataryalarıyla savaş alanına hakim olabilmiştir.
Napolyon'un stratejik ve taktik özgünlüğü

Hemen hemen bütün tarihçiler ve araştırmacılar, Napolyon’un askeri
alanda belirgin bir teorisi olmadığı görüşünde birleşirler. Napolyon’un
askeri başarıları, sağlam bir askeri teorik yaklaşım çerçevesinde
hazırlanmış planlara değil, savaş alanındaki hareket tarzına bağlanır.
Her şeyden önce Napolyon hep saldırı savaşları vermiştir. Teorik
olarak bir saldırı için, bir temel plan ve alternatif planlar
hazırlanması gerekir. Ancak, Napolyon’un savaş planları yoktur.
Napolyon, kolordularını birbirleriyle bağlantıları kopmayacak ölçüde
araziye yayarak ilerler. Böylece rakibini, onu karşılayabilmek için
yayılmaya zorlar. Bu yayılma, önceden planlanmış savaş düzeninin o anda
değiştirilmesini gerektirdiği için düzensiz olmak zorundadır. Napolyon,
savaş alanını rahatlıkla gözleyebileceği bir noktadadır ve düşmanının
yayılmasını izler. Belirli bir anda, belirli bir bölge civarındaki
birliklerini hızla, belirli bir bölgeye yönelik olarak taarruza
kaldırır. Bu nokta, düşmanın kritik “bağlantı noktası”dır. Eğer bu
bağlantı noktasına yönelen taarruz başarılı olursa, düşman cephesi
yarılmış olur. Eğer başarısız olursa, zaten yaygın durumdaki
kolorduları ona, alternatif bir plan için esneklik sağlar.
Bütün bunlar, birliklerini zaafa uğratmayacak biçimde yaymasına ve
savaş alanını çok iyi izlemesine bağlıdır. O anın koşullarına uygun
olarak birliklerini toplayıp bir “siklet merkezi” oluşturması bu sayede
olur.
”Koalisyon” Savaşları Öncesi Gelişmeler

Fransa, 1792
de Avusturya ve Prusya’ya savaş ilan etmiştir. Fransa topraklarında
ilerleyen Avusturya-Prusya birleşik ordusu, 20 Eylül 1792 de Valmy
yakınlarında durdurulmuştur. İlerleyen Fransız kuvvetleri 1792 yılının
Kasım ayı sonlarına bugünkü Belçika ve Lüksembourg topraklarını işgal
etmiştir. 1793 yılı başında, Avusturya, Prusya, İngiltere ve İspanya, Fransa’ya karşı I. Koalisyonu oluşturmuşlardır.
1795 yılına gelindiğinde Fransa, Ren’den Pirenelere kadar genişlemiş sınırlara ulaşmıştır. Ayrıca 11 yıllık bir dönem için Prusya Koalisyon’dan ayrılmıştır. Daha sonra Napolyon, İtalya Seferi sonunda Avusturya’yı Campo Formio antlaşmasını imzalamak zorunda bırakmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://myforumm.net.tc
 
Napolyon Savaşları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğitim & Kültür :: Dünya Tarihi & Kültürü :: Avrupa Tarihi-
Buraya geçin: