Piramitler Nasıl Yapıldı?
Zaman: İÖ 2551-100
Mekân: Mısır
Piramit
merdiven basamağı gibi sıra sıra inşa edilmişti. Bu şekilde
tamamlanınca kalan taşları yerlerine kısa tahta kütüklerden yapılma
makinelerle kaldırdılar. HERODOTOS, İÖ YAKLAŞIK 430.
Herodotos'un
yaşadığı zamanlardan bu yana Mısırlılar'ın piramitleri nasıl inşa edip
dikili taşları nasıl kaldırdıkları hakkında pek çok tartışma
yapılmıştır. Ne yazık ki, Mısırlılar'dan günümüze bu konuları anlatan
fazla bir belge kalmadığından, ortaya atılan bütün kuramlar, ancak
deneysel arkeolojiyle sınanarak inanırlık kazanabilmektedir.
Taşların
ham olarak taşocaklarından çıkarılması, yontulması ve yontulmuş bu taş
blokların ve dikilitaşların nakliyesi konularında pek çok yanıtlanmamış
soru varsa da, belki de en büyük esrar, piramitlerin ve dikilitaşların
gerçekten hangi teknikle yapıldığıdır.
PİRAMİTLERİ NASIL O KADAR DÜZGÜN OLARAK İNŞA EDEBİLDİLER?
Mısır'da
modern arkeolojinin tartışmasız babası olan Flinders Petrie, 1880-2'de
hepsi de 10 üçüncü binyılın ortalarında yaşamış 4. Hanedan
hükümdarlarından Keops, Kefren ve Mikerinos'un (büyük ölçüde angarya
yöntemiyle inşa edilen) piramitlerinin bulunduğu el-Gize platosunda çok
titiz bir araştırma başlatmıştır. Bulguları arazinin belki de bir
ızgara gibi hendekler kazıp bunları suyla doldurarak ve sonra da
çevredeki "taş adalar"ı istenilen düzeye indirerek düzeltildiğini akla
getiriyordu.
Yüz yıl sonra Amerikalı Mısırbilimci Mark Lehner,
el-Gize piramitlerinin çevresindeki kaya tabakasına açılmış çeşitli
delik ve hendeklerin krokisini çıkarttı ve bu hassas düzleştirme işinin
arazinin tümünde değil, piramitin en alt taşlarının yerleştirileceği
yerin kenarında dar şeritlerde yapıldığı kanısına vardı.
Gize
piramitlerinin her birinin ortasında masif bir kaya kütlesi
bulunmaktadır (bunlar piramitlerin içinde birkaç yerde görülebilir). Bu
doğal kaya göbekleri, inşaatçıların tam bir dörtgen elde etmek için
köşegenleri ölçmelerini de engellemiş olabilir.
Günümüze kalan
aletlerden anladığımıza göre Mısırlı mimarlar, kadastrocular ve
inşaatçılar özellikle iki alet kullanmaktaydılar: Düz çizgileri ve dik
açıları yapmak ve yapıların köşe ve kenarlarını astronomik
düzenlemelere göre yerleştirmek için merkhet ve bay.
İngiliz
Mısırbilimci I. E. S. Edwards, gerçek kuzeyin, herhalde batıda ve
doğuda belirli bir yıldızın doğuş ve batış noktasını ölçüp sonra bu iki
nokta arasındaki açıyı iki eşit parçaya bölerek bulunduğunu iddia
etmiştir.
Daha yakın zamanlarda Kate Spencer, Büyük Piramit'in
mimarlarının, kuzey kutbu çevresinde dönen iki yıldızın (Büyük Ayı ile
Küçük Ayı'nın) Keops piramitinin inşa edildiği sanılan İÖ 2467 yılında
bir hizada olduğunu görmüş olabileceklerini ileri süren ikna edici bir
kuram geliştirmiştir. Daha önceki ve sonraki piramitlerin yönlerindeki
hataların, bu hizanın gerçek kuzeyden sapma derecesiyle bağlantılı
olması da bu varsayımı desteklemektedir.
Çizimde, İngiliz arkeologu Reginald Engelbach'ın tasarladığı kum çukuru
yöntemi görülüyor. Dikilitaş kızak üstünde çukura çekilir. Kum
boşaltılarak dikilitaş kaidesine oturtulur. Son dengeleme ve
yerleştirme taşın tepesindeki iki yöne çekilen halatlarla yapılır.